Şartmıydı
Ne bizden ezanı Türkçe okutmayı isteyen vardı,ne de Ayasofya'yı müzeye çevirmeyi...
LOZAN DENEN ŞEY
Lozan Antlaşması'nda Türkiye'nin "iç işlerine" ilişkin hiçbir madde yoktur (mübadeleyi saymıyoruz)...
Müttefikler Türkiye'den bir "Batılılaşma devrimi" yapmasını istemediler.
Aslına bakarsanız "Cumhuriyet ilan edilmesini" de istemediler.
(Lozan'da imzası bulunan Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti zaten adı konulmamış bir cumhuriyet yönetimiydi... Cumhuriyet, antlaşmadan üç ay sonra durduk yerde "ilan" edilmemiş, "tescil" edilmiştir.)
Ne bizden ezanı Türkçe okutmayı isteyen vardı,ne de Ayasofya'yı müzeye çevirmeyi...
Nitekim,Ankara yönetimi ezan için dokuz yıl, müze için on bir yıl beklemiştir.
Neden?..
Alıştıra alıştıra, sindire sindire,diyecekler...
Neden şapka ve kılık kıyafet için üç yıl, yazı için beş yıl, soyadı için on bir yıl, kadınların seçme ve seçilme hakkı için on iki yıl beklenmiştir? (Belediye seçimlerinde yedi yıl, genel seçimlerde on iki yıl... Alıştıra alıştıra, sindire sindire...)
Ve de neden bazı Osmanlıca ay isimlerinin "Türkçeleştirilmesi" için tam yirmi iki yıl?
Kafamızı kurcalıyor, soruyoruz, sormakla yetiniyoruz, küfür yiyoruz.
* * *
Bu politika, "kimse istemeden biz kendimiz yapalım" politikasıdır.
Ayasofya'nın müzeye çevirilmesi çok mu gerekliydi?
Bu bir devrim miydi?
Ezandan Arapça'yı (orjınal)silmek şart mıydı? "Allahüekber" deyince kimse anlamıyor muydu da "Tanrı uludur" şeklinde açıklamak gerekiyordu?
Hayır, bu bir özentiydi.
Martin Luther'in İncil'i Almanca'ya tercüme etmesi gibi bir şey...
Aynı kafa,Sultanahmet Camii'ni "resim galerisi" ya da "caz kulübü" yapmayı da düşündü.
Yıldız Sarayı'nı kumarhane yaptılar, sonra da "harb akademisi"...
Orası pis padişah Abdülhamid'in sarayıydı ya, yokedilmesi gerekiyordu.
Bunda şaşılacak bir şey yok,Fransız devrimi sırasında da Convention meclisi yönetimi Elysee sarayını müteahhide vermiş, bir eğlence merkezi, bir "dancing" haline getirmişti...
(Fransız flojof;"Her şeyi bildiğini sanma",der.yhy.)
Osmanlı elçisi Halet Efendi İstanbul'dan bir sandık lokum getirtmiş orada kızlara dağıtıyor ve "bir daha sefere yanınızda annenizi getirmezseniz daha fazla veririm" diyordu!...
Versailles' ı metruk bıraktılar. Louvre ve Tuileries'yi bozmadılar, birini müze yaptılar, ötekine kendileri yerleştiler.
Peki Notre-Dame katedralini ne yaptılar?
Baruthane,silah ve mühimmat deposu.
* * *
Stalin, de büyük bir katedrali yıktırmış,metro istasyonu yapmıştı...
Politbüro üyeleri ikonaları nişan tahtası olarak kullanıyorlar, ateş edip yüzlerce yıllık sanat eserlerini bu şekilde yokediyorlardı.
Bazı tarihçiler buna düpedüz "din düşmanlığı" diyorlar.
Yok canım, biz o kadarını yapmadık.
Biz toplumun üstüne bir yaldız sürdük, doksan yıl sonra da olsa dökülüyor.
Yaldız döküldükçe altından Osmanlı çıkıyor.
Sabah gazetesin'den Erdinç Ardınç.Derleyen;YeniyurtHaber/13.07.2020
Yazar Hakkında
Mehmet Ali Yeniyurt Diğer Makaleler
- 17 Ağustos 2024 14:23 - TC.Adalet Bakanlığına
- 11 Ağustos 2024 13:17 - Mollalarla bu iş yürümez
- 07 Temmuz 2024 18:06 - Hüsrana Uğradık
- 01 Nisan 2024 13:48 - Türkiye Tercihini Yaptı
- 13 Ocak 2024 20:57 - Canavar İsrail'e kim dur diyecek?
- 08 Ekim 2023 12:16 - Doğu'da Tansiyon Yüksek!..
- 14 Ağustos 2023 10:47 - Her nefis ölümü tadacaktır
- 28 Temmuz 2023 20:48 - Unsere Kinder
- 02 Mayıs 2023 10:59 - Yaşayana değil,yaşatana bak
- 09 Şubat 2023 18:36 - Deprem,Asrin Felâket
- 26 Ocak 2023 15:41 - Kul Hakkı
- 26 Aralık 2022 13:34 - Dinimiz İlimi teşfik eder
- 19 Temmuz 2022 13:01 - Yaşanmamış Hayatlar
- 08 Mayıs 2022 13:39 - Sahte Müslümanlar
- 24 Şubat 2022 14:37 - 3.dünya savaşı çıkarmı?
- 31 Aralık 2021 19:36 - Ömür Dediğin Nedir
- 28 Nisan 2021 19:40 - Tom Ellias'in yorumu
- 25 Nisan 2021 16:10 - Ermeni Meselesi
- 06 Nisan 2021 20:24 - Montrö Anlaşması
- 05 Nisan 2021 06:50 - 20. yüzyılın başlarında Türkler
- 23 Ekim 2020 20:33 - Şapka için idam edilenler
- 04 Ekim 2020 18:58 - Stalin'ın kaddarlığı
- 02 Ağustos 2020 07:56 - Ayasofya'daki gizemli yazı
- 13 Temmuz 2020 22:32 - Şartmıydı
- 10 Haziran 2020 05:05 - Ayasofya tartışması
- 30 Mayıs 2020 00:15 - Temelin Fikraları
- 20 Nisan 2020 14:09 - Gidenler dönmüyor geri
- 08 Mart 2020 00:17 - Duygularımıza da mı virüs...
- 07 Ocak 2020 20:47 - Akıl dengenin sorgulanması
- 01 Ekim 2019 01:20 - Arzuların Serdenişi..
- 15 Eylül 2019 23:03 - Flüchtling/ mülteci meselesi
- 04 Eylül 2019 01:31 - Hüseyin Kâzım Kadrı'nın
- 31 Ağustos 2019 10:06 - Mutlu Yalanlar...
- 20 Temmuz 2019 00:50 - Gurbet denilen şey,"Yadel"
- 13 Temmuz 2019 03:10 - Mehmed Giray Han ve de...
- 11 Temmuz 2019 23:52 - Bir hikâyemiz var...
- 07 Temmuz 2019 21:20 - Nerde o eski arkadaş,dostluklar?
- 31 Mayıs 2019 23:31 - Avrupa'ya göçün...
- 25 Mayıs 2019 09:59 - Fransız yazar Roger Garauday