Bir hikâyemiz var...

Tanrı dağları eteklerinde,bir çift kartal

Bir hikâyemiz var...

Bir Çift Kartal vardı...

Dağlar etklerinde toprağa hayat veren Seyhun,Çeyhun, öte yansa Çu..Talas ırmak,dereleri akar durur...

Sessizlık için de sırlar saklı Balkaş,Aral,Hazar vede Baykal gölleri...

(Bugün aralarında,bir kaçı kurumuş olabilşir.bilemiyoruz.)

İşte atalarımızın bin yıldan beri at koşturdukları Orta Asya toprakları.

Bu topraklarda,MÖ.(Hz.İsa'nın doğumundan önce) 50 ve 40'lı yıllar...

Uşaklıkla-efendiliğin” ihanetle,Vatanı için can vermenin” nberaber yaşadığı tarihî bir hadise yaşanmıştı.

Mete Kağan'nın soyundan gelen Ho-han -yeh.” Çinliler'in güzel sözlerine,adeta erik çiçekleri ile süslü taçları (şapka) altındakı kızların,sevgisine aldanmıştı.

Töreler göre,”at,avrat,silâhı”, memleket,ülkesinin bağıms ızlığı,mutluluğu için koruyup,güçlenmesi lazım gelirken,Çinli bir kadınla evlenmişti.Evlenmişti de,memleket,ülkesini adeta unutmuştu.

At sırtından inmiş,çadır,yurd'unu terk etmiş,Çin usûlu saray yaptırmıştı.

(Hep çadırda kalacak değilya,ileri görüşlüymüş.)

Süslü,ipekli Çin elbiseleri giydi...

(Bir zamanlar Kırım Hanlığı'nda,benzer Rus taklıtleride, Almanya, Belçika, Hollanda,hulasa,Avrupa'da da Osmanlı kıyafetleri giyilmişti. Bazan festifallerde giyilirde.)

Bununla kalmadı,Doğu Türkistan tarafında başlayan ve Orta Asya'yı baştan başan geçerek,Hazar kıyılarından Iran ve Kafkasları da bir birine bağlayan “İpek Yolu(Bugünlerde gündemde olan)Çinli tüccarların eline geçmesine de göz yummuştu,nede olsa Çin damadıdı ya...Dolaylı yollada kendi ülkesini gelir kaynaklarını Çinlilere aktarmıştı.

Bu(bazılarına göre”hain,şahsiyetsizHun hükümdarına karşı kendi öz kardeşi,”Çi- Çi” isyanda idi...

Elindeki askerlerle birlikte,Ho Han Yeh” ile savaşa girişimişti.

İŞTE, KARDEŞ KAVGASI!..

Çinli askerlerden yardım alan,”Ho han Yeh”,vatanına ihanet etmeyi bir yana,kardeşi,Çi- Çi'yi topraklarından sürmüş,çikarmıştı.Çİ-Çİ,kendine inanan ordusu ile birlikte,Tanrı dağlarını aşarak,Çu ve Talas ırmakları boyların da otakları,çadır, yurtlarını kurmuşlardı.Her ihtimalle karşı da ağaçlar,kerestelerde bir gözetleme kalesı yaptırmıştı.

Çi -Çi'nin hayatta kalması kendileri için tehlike sayan Çinli askerler,ansızın kaleyı kuşatmışlardı.

Kale içinde bulunan 1518 askeri ile birlikte siperlere yatan “Çi-Çi”,az sonra başına geleceklerden habersız,aldırmak sızın askerlerine karşı şöyle hitap ediyordu..;

Boyun eğmeyeceğiz.Öteden beri Hunlar kuvetı(olanı)taktir eder.Tabiî olmayı aşağlık sayarlar.Savaşçi süvari hayatımız saye sinde adı yabancıları titreten bir millet olduk. Hepimizin bildiği gibi savaşta cengaver-kahra manların- sonu çlümdür. Biz ölsekte,kahramanlarımızın şöhreti kalcak.Çocuk ve torunlarımız diğer milletle rin efendisi olacaktır.” şeklinde askerle moral ifadeler sarfeder.

Daha sonra Çinliler'le siperlerde göğüş göğüse çarpışmalar yaşandı. Sokaklarda,bayır,alanlarda süren,ölüm-kalım” mücade lesinden sonra,1517 kahraman askerle birlikte,hükümdar,komutanları “Çi-Çi” ile birlikte can vermişti.

Yakıp yıkılan ev,yurtlar,binlerce-çocuk,çoluk,yaşlı gençler ,göğüslerinde akan kanlarla bayraklarına renk veren”Vatan Severler”...

GÖK YÜZÜNDE DOLAŞAN KARA KARTALLAR,bir aşağı bir yukarı,çığlılklar atarak,bu vatan severlerin cesetleri üstünde çığlıklar atarak üştülar.Kartallar bile bu vahşete göz yaşı döküyorlardı.

(Yıllar sonra buna benzer vahşet,Avrupa'nin gözleri önünde, Bosna, (Srebbeniça.)'da yaşanacaktı.Holandalı Askerleri bu katlıyamda sorumludur.Sol resim.)

Daha sonra Çinliler çekip gitmiştiler.

Çekik gözleri dört nala tırıs koşan atları ile Çi-Çi'nin ölüm haberini duyan HUN süvarileri savaş yerine gelmişlerdi.

Gök yüzünde uçan kartallardan bir çiftini yakaladılar.

Onları elleri üstünde oturtarak bakışlarıyla  eğittiler...

Ve çığlık çığlığa,”vahşı hayvan sesleri” çıkartarak, kartalları düşman üzerine saldılar.

Kartalı,“yer ve gök yüzünde herşeyden haber alan,memleket,ülkesini koruyan” bir kahramanlık sembolü haline getirdiler.

Hâlâ günümüzde,Orta- Asya bozkırlarına gidenler,ve yada, tv.de seyredenler,”Çi-Çi'nin torunlarının at üstünde,”bir çift beyaz kartalı”taşıdıklarını görmek mümkündü.

Çi-Çi'nin hayatı ve mücadelesi,kendisinden sonra,Vatan savunmasını yapan Türk savaşçılarına iyi bir rehper,meşa le, örnek olmuştu.

Ve de,bugün,gelen haberlere göre;Çin,zulmü Uygur Türklerine devam ediyordu,dünya da,âma davraniyordu.

* * *

(Bu yazı, 26 Kasım 1988,Tercüman da,”Kahramanlar geçiyor” başlığı altında,Cezmi Yurtsever'den,ilham alarak,aktarmaktayız.

Resim,yorumlar bize aittir.)

Yazar Hakkında

Mehmet Ali Yeniyurt Diğer Makaleler