Avrupa'ya göçün...
AVRUPA'YA DAVET İLE GELEN GÖÇLER...
Almanya'nın 2. dünya savaşından sonra,ülkeyi yeniden inşa (Wiederaufbau der Deutschland) için,emekçi-işçi alımı anlaş ması yapılmıştı.
(Ankara-Berlin,arasında imzalanan anlaşma,Dr.Adenauer Konrad ve Adnan Menderes Hükümeti arasında,“1963 Ankara“,işçi göçü anlaşmasıydı.)
TÜRK İŞÇİLERİNİN GELDIĞI,58 YILI GEÇTİ.
2011’de Türk işçilerin Almanya’ya göçünün 50. yıldönümü kutlan mıştı.
Bugün ise,tam 58 yıl-seneyı geçmişti.Bir ömürdü bu...
Almanya'da bu vesileyle yıl boyunca çeşitli faaliyetler ile,adeta şenlik havasında geçmişti.
Daha öncede,Ekim ayındaki kutlamalara,(zamanın) Baş bakan Erdoğan’ın da katılması,davet edilmesi düşünülmüştü.
BUGÜNKÜ TARİH İLE, 58 YILIDA GEÇMİŞ OLUYOR
(Nice,yeni akrabalıklar oluşmuş,bir o kadar da,yuvalar yıkılmıştı.)
Tam 58 yıldır bu ülkede yaşayan Türklerin topluma uyumu nun yeniden yoğun şekilde tartışılması da bekleniyor. Almanya’ya ilk resmi işçi göçü, Ankara ve Berlin arasında 31 Ekim 1961'de “Türk İşçi Alımı Anlaşması”nın imzalanmasıyla başlamıştı.
Türk işçilerin ilk kafilesi,1961’de Almanya’ya davul zurnalarla uğurlan miş,öylede karşılanmışlardı.
Bazı Almanlarda, hayallerindeki o pala bıyıklı delikanlı yığıtleri merak ediyor, gelen kafileleri tren istasiyonlarında görmek için,adeta sıraya dizilmişlerdi.
KAYTAN BIYIKLI ALİ,MEMED,VELİ'LER...
Gidenlerin aklında,üç-beş kuruş biriktirip,sonra,“bir ev, dai re, traktor, tarla“,alıp geriye dönmeye düşünmüşlerdi... Elbetteki geriye dönenler olmuştu da,çoğuda buralarda kalmıştı.
(Gurbetçiler ile birlikte,bir edebiyat kültürüde oluş muştu.Yaşanmış hayatlar, roman,hikaye,Şiiir -Antolojı-kitap ları,çizgi rom an,filimlere konu olmuştu.İşte bunlar dan bir kaç resim.)
Bugün Almanya’da yaşayan Türklerin sayısı,3 miliyondan,4 milyona yaklaşıyor.
Birinci kuşak işçi fert ve aillerin çocuklarının,bir çoğuda,kendi işyerlerini kurmuş,bir çoğuda,eleman çalıştırmaktadırlar.
TÜRK ASILLI DÜNÜN İŞÇİLERİ,BUGÜN İŞ VEREN DURU MUNA GELMIŞTI,YANI "PATRON"DULAR.
Bu süreçte çok sayıda Türk asıllı, işçilikten işveren durumu na gelmiştı. Örneğin,Almanya'da Türkler tarafından kurulan tam 85 binnin üstünde şirket olduğu tahmin ediliyor.
* * *
(Gurbette oluşan,iş arkadaşlığı evlere taşmıştı.İşte bunlardan bir kaç resim,Sami,Maria,Amalya,Hariklia. Arşif,Yeniyurt)
* * *
Bunların,birde,Handelskama-Ticaret Odası-'da kayıtları olmalı. Bu şirket lerin yıllık cirosu 45 milyar Euro'nun üstünde...
Ama Türkler özellikle 80'lerde başlayan yabancı düşmanlığı nedeniyle zor günler de yaşadı.
SOLİNGENLERİ DE...
(-Bize göre-Almanlar ile Türklerin tarıhî dostluğuna bir ateş serpen,casusların,komplo işiydi.)
1993’te Solingen'de bir Türk ailesinin evinin kundaklanma olayı,Türkle rin Almanya'da karşılaştıkları güçlüklerin simgesi haline gelmıştı.
SPORA SİYASET KARIŞTIRMAKLA,IRKÇILIĞI-KARA-CAHİL- FAŞITLIĞI DE KÖRÜKLEMEK TEDİR. BUNUN EN SON ÖRNEĞİ DE,MESUT ÖZİL ve İLKAY GÜNDOĞAN TARTIŞMALARINDA GÖRDÜK
Günümüzde yabancı düşmanlığının yanı sıra,Türk köken-asıl-lilerin en büyük sıkıntı,meselelerin başında,uyum konusu geliyor-muş!.
Çoğu yalan bir iddia bu.
Aslında,uyumsuzluk yokta,illaki bir başkalaştırma,asimile edi lemiyen Türkler,meselesi vardı.
Pek çok Alman,üzerinden 58 yıl geçmesi ne rağmen,Türkle rin topluma uyum sağlayamadığını düşünüyor-muş!.
DÜN OLDUĞU GİBİ, BUGÜNDE, AVRUPA,İSLÂMİYETİ, “TEHDİT“ OLARAK GÖRMEKTEDİR.
(Boş zamanlarda,çocuklara din-ahlak dersi öğretenTrabyonlu, fahri Hoca,Alp dağları eteği,Steingaden'de,Türk-Müslüman Cemaatı,Foto.Ali)
İslam ve Müslümanlar Avrupa'yı korkutuyor-muş!..
Fransız IFOP kamuoyu araştırmalar kuruluşu tarafından gerçekleştirilen bir araştırmaya göre,Fransa ve Almanya’da halkın neredeyse yarısının ülkelerinde yaşayan Müslüman ları “millî kimlik için tehdit” olarak görüyor-muş.
(O Fransa ki,bir çok Kolonist memleket leri de Fransa yap mıştı. Cezayır,Fas,Tunus,kismen Libya...Bir çoğu da,eski Osmanlı Türke bağlı ülkelerdi.)
(2.dünya savaşından sonra (DDR-WSR)-olarak ikiye bölü nen Almanya;bir toplantı da DDR Sefi Honeker (sol, önde) ve Batı Almanya Cumhuriyeti (WDR) Başbakanı Helmut Kohl, bir merasimde,“şerefe“ bartak tokuşturuyorlar.(Kohl ve Honeker de,ölmüştü.Toprakları bol olsundu.)
Aralık ayında(2011) Fransa ve Almanya’da toplumu temsil edici 800 hafıza,kışı,üzerinde gerçekleştirilen araştırmaya göre,merkez ve aşırı sağ (Alman,Apd,gibi) partileri destekle yen seçmenler arasında,Müslü manları “tehdit” olarak görenlerin sayısı,sol parti seçmenlerine oranla daha fazla.
2011'LERDE,FRANSA,ESKİ CUMHURBAŞKANI,NİCOLAS SARKOZY'DE...
Fransa’da Müslümanlar, Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin iktidar partisi Halk Hareketi Birliği’ne (UMP) oy verdiğini söyleyenlerin yüzde 62’si için “Fransa’nın kimliği açısından tehdit” oluşturuyor. Bu oran Fransa’da sol partilere oy verenler arasında yüzde 24. Müslümanları tehdit olarak gören Fransız aşırı milliyetçi oranı ise yüzde 98. Almanya’da iktidar ortakları CDU/CSU (Hıristiyan demokrat) seçmenleri arasında Müslümanları tehdit görenlerin oranı yüzde 45. İktidarın küçük ortağı(2011 yılı) liberallere (FDP) oy verenler arasında ise yüzde 35. Fransa ile Almanya'yı bu konuda ayıran temel özellik Alman solunun Müslümanlara Fransız soluna oranla,daha şüpheci olması.
Almanya'da SPD (sosyal demokrat) seçmenlerinin yüzde 38’i ile PDS (komünist) seçmenlerinin yüzde 49’u ülkedeki Müslümanları Almanya'nın kimliği için tehdit olarak tanımlanı yordu.
İŞÇİ AİLELERİN,TAHSİL YAPAN ÇOCUKLARI DA...
(İşçi aileler in,başarılı çocuklarıda vardı.Kimisi,Avukat, Doktor,Mimar, İşletmeci,gibi dallarda tahsil yapan geneçler...Bunlara manevî-moral-destek için verilen ödüller düzenlenirdi.Resimde,Bunlardan biride, Münih Başkonsolos luğu.)
Fransa'da sol seçmenlerin “sadece” yüzde 24’ü Müslüman ları “tehdit” olarak görüyor.
(Sanki,İrak,Afkanistan,Suriye'yi,herhangi bir Müslüman ülke si işgal etmıştı!..Bunları hiç görmek istemeden,ileri sürülen, Müslüman "Tehdit“,yalandan ibarettı.Bunun adına, "Yalanizm!" denirdi.)
HEM ALMANYA,HEMDE FRANSA...
(Bu iki devlette,aralarında bir çok defa savaş etmişlerdi.EG-Avrupa Birliği Çatısı ile bu kavga,savaş-Krieg-ların son bulması istenmiştı.)
Hem Fransa hemde,Almanya’da Müslümanların “tehdit” olarak görmesinin başlıca sebebi,(Alman-Fransa,vb.) -“topluma uyuma direniş” oluş turuyor-muş.
Yani,bir başkalaştırma...
Cami yerine Kilise'ye gitmelilerdi ki,“uyum "olmuş olsaydı. Bunların anladıkları,bize göre bu şekildeydı.
(Aslında,Batıda da,ne Cami,ne Kilise,nede Şınagog'a gitmeyen,yarı çıplaklârda çoktu.)
FARANSA ve ALMANLARIN HISSIYATI,TAHMİNİ...
Fransızların yüzde 61’i, Almanların ise yüzde 67’si,“Müslü manlar,toplu ma uyum sağlamayı reddediyor” işeklinde görüşleri öne sürüyorlarmış..
(Onlara göre,“nasıl bir uyum olmalı?..,“uyum“'denen şeyden ne anlıyorlar?.."Bizede tarıf etselerde,anlasaydık!." diyesimiz geliyor.)
Diğer gerekçeler arasında kültür farklılığı ve Müslümanların Fransa ve Almanya’da bazı semtlerde gruplar halinde yaşamaları gösteriliyor.
Araştırmaya göre Fransızların yüzde 31’i, Almanların ise yüzde 34’ü İslam’ın “Batı değerlerini reddetmek” anlamına geldiğini söylüyor.Fransızların yüzde 18'i,Almanların ise yüzde 24’ü İslâm dinini “fanatizm”,deyimiyle,eşdeğerde görüyorlar-mış.
Yani,İslâm dini,“fanatık“le eş değerde imiş,onalar göre!.Fransa'da yaklaşık 6 milyon,Almanya’da ise,4 milyonun üzerinde Müslüman yaşıyor.
USA-ABD'LERİNE GÖÇ EDEN ALMANLAR...
(Bir meyve tarlası,bahçesı düşününüz,rekn renk meyveler ve renga renk çiçekler...)
Bir ülke,toplum içinde,illaki dinî değerlerle ölçülecekse,bu bahçelerdeki meyveler çeşitlılığinde sayılırdı,Hristiyan, Müslüman,Budist,Şamanist Müsevilik,de... Tıpki,Âdem baba,Hava Ana'mızın bulunduğu mekan gibi...
Demekki,Müslümanlar,bunlara hâlâ İslâmiyeti anlatamamışlardı.
Anlamak,kavramak istemeyen,“fanatık“ ön yargı vardı.Nasıpsızlık söz konusuydu.
İkinci cihan harbinden sonra,Avrupaya davet edilen işçiler den,İtalya, Portekiz,Yunanistan,Yogoslav,Türkiye'den bahsedelim, geç mişten hafızaları tazeleyelim derken,başka sokaklarda da dalmış olduk,kusurumuz "af“ ola.
(Münih,Kudus Mescid'de bir Cuma Namazı(.yhy)
Ta başta açıklamamız gerekeni aktarmakla,konumuzu noktalamış olalım.
Hülesa,II. Dünya savaşında,adeta yerle bir edilen Almanya,savaşta,bir kaç miliyon insan(er) kaybetmişti. Almanya,işgücü açığını yabancı işçi getirme ile kapatmayı hesapla mıştı.
Bu açığı kapatmak için,önce,Hristiyan memleketleri,1955'de İtalya; sonra,1960'da İspanya; ve de 1960'da Yunanistan ile işgücü anlaşmaları yapmıştı.
ALMANYA'YI YENİDEN İNŞAA ETMEK İÇİN...
...Buna rağmen,işgücü açığı kapatılamamıştı.
Arkasından Türkiye (1961),Fas (1963),Portekiz (1964),Tunus (1965) ve Yugoslavya (1968) ile anlaşmalar yapıl mıştı.
Türkiye ile Almanya arasında 30 Ekim 1961 tarihinde imza lanan işgücü alımı na ilişkin anlaşmada,diğer ülkeler gibi teklifi yapan,Türkiye olmuştu.
(Bu anlaşmaların Almancasınıde buraya yüklemek isterdik,anack;daha inandırı cı olması için,birkaç resim yükleme-kayıt etme- imkanı olmadığından.)
* * *
Avrupa'ya göçün 58 yılı.YeniyurtAraştırmaServisi..25.07.2018/Bu yazımızı Hemşinvadisi'nden aktardık.
Yazar Hakkında
Mehmet Ali Yeniyurt Diğer Makaleler
- 17 Ağustos 2024 14:23 - TC.Adalet Bakanlığına
- 11 Ağustos 2024 13:17 - Mollalarla bu iş yürümez
- 07 Temmuz 2024 18:06 - Hüsrana Uğradık
- 01 Nisan 2024 13:48 - Türkiye Tercihini Yaptı
- 13 Ocak 2024 20:57 - Canavar İsrail'e kim dur diyecek?
- 08 Ekim 2023 12:16 - Doğu'da Tansiyon Yüksek!..
- 14 Ağustos 2023 10:47 - Her nefis ölümü tadacaktır
- 28 Temmuz 2023 20:48 - Unsere Kinder
- 02 Mayıs 2023 10:59 - Yaşayana değil,yaşatana bak
- 09 Şubat 2023 18:36 - Deprem,Asrin Felâket
- 26 Ocak 2023 15:41 - Kul Hakkı
- 26 Aralık 2022 13:34 - Dinimiz İlimi teşfik eder
- 19 Temmuz 2022 13:01 - Yaşanmamış Hayatlar
- 08 Mayıs 2022 13:39 - Sahte Müslümanlar
- 24 Şubat 2022 14:37 - 3.dünya savaşı çıkarmı?
- 31 Aralık 2021 19:36 - Ömür Dediğin Nedir
- 28 Nisan 2021 19:40 - Tom Ellias'in yorumu
- 25 Nisan 2021 16:10 - Ermeni Meselesi
- 06 Nisan 2021 20:24 - Montrö Anlaşması
- 05 Nisan 2021 06:50 - 20. yüzyılın başlarında Türkler
- 23 Ekim 2020 20:33 - Şapka için idam edilenler
- 04 Ekim 2020 18:58 - Stalin'ın kaddarlığı
- 02 Ağustos 2020 07:56 - Ayasofya'daki gizemli yazı
- 13 Temmuz 2020 22:32 - Şartmıydı
- 10 Haziran 2020 05:05 - Ayasofya tartışması
- 30 Mayıs 2020 00:15 - Temelin Fikraları
- 20 Nisan 2020 14:09 - Gidenler dönmüyor geri
- 08 Mart 2020 00:17 - Duygularımıza da mı virüs...
- 07 Ocak 2020 20:47 - Akıl dengenin sorgulanması
- 01 Ekim 2019 01:20 - Arzuların Serdenişi..
- 15 Eylül 2019 23:03 - Flüchtling/ mülteci meselesi
- 04 Eylül 2019 01:31 - Hüseyin Kâzım Kadrı'nın
- 31 Ağustos 2019 10:06 - Mutlu Yalanlar...
- 20 Temmuz 2019 00:50 - Gurbet denilen şey,"Yadel"
- 13 Temmuz 2019 03:10 - Mehmed Giray Han ve de...
- 11 Temmuz 2019 23:52 - Bir hikâyemiz var...
- 07 Temmuz 2019 21:20 - Nerde o eski arkadaş,dostluklar?
- 31 Mayıs 2019 23:31 - Avrupa'ya göçün...
- 25 Mayıs 2019 09:59 - Fransız yazar Roger Garauday