Lozan dedikleri

Lozan dedikleri

Gündemini koruyan Lozan

LOZAN'DA KAYBETTiKLERiMiZ.

*Büyük Bratanya-İngiltere ve USA-ABD (Angol-Sakson) aynı görüşü taşıyorlardı.

Peki,aynı kaderi paylaştığımız Almanya,ne diyor,nerde idi?

(II.Abdul Hamid Han,yarınları sezmiş gibi,bu bolgelerin tapus unu kendi şahsı malı gibi,üzerine geçirmıştı; bunun mahkemesı de,yıllarca sürmü ştü)

Lozan'da İngilizler, “Musul halkının şivesi fark lı,onlar Türk değildı...çoğu da zaten Kürt ve İran asıllıdır” tezini ileri sürmüştü.Petrole gözünü diken ABD,bu görüşe destek verdi. Kraliçe (Elizabet) de bedelini yüzde 20'lik payla öde di...

Bu Gros Bretanya-USA dayanışması bugün de vardı.

* LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI'NIN ÖNEMİ

Musul'un Lozan'da masaya gelme durumunu anlamak için öncelikle o günkü şartları anla mak gerekir. I.Cihan-dünya savaşı'nın mağlup devlet leri Almanya, Avusturya, Macaristan vede Bulgaristan galip devletler tarafından ağır antlaşmalarla adeta yağma lanmıştı. Aynı şey Osmanlı için de Sevr ile yapılmak istendi,ancak,kabul edilemez şartları yüzün den Sevr hayata geçmeyen bir taslak olarak kalmıştı.

Üstelik,Türkler,parça anmaya direnen tek millet olarak diğer memleket/ülke lerden farklı millî bir kurtuluş savaşı vermıştı..

Artık,İtilaf devletleri'nin karşısında sadece I.Cihan-dünya savaşı'nı kay be den ezik bir ülke ve millet yoktu.

Balkan savaşından(askerin siyasete karışmasıyla gelen hazimet!) sonra,ikinci bir ağır -kayıp- yenilgi sonrası aya ğa kalkılmıştı.

Lozan,bu şartlar altında,hem büyük savaşın hemde millî mücadelenin hesabının görüldüğü, Osmanlı'dan arta kalan durumun kayıt altına alındığı,Türkiye Cumhuriyeti'nin dünya milletler-uluslar ve devletler topluluğu içinde yer almasının tapu senedi dir, diyenler olduğu gibi,”canlı canlı tabuta konulduk”,diye yorumlayanlarda vardı,çoktu.

Bir diğer deyişle de,biriken hesapların görül mesi dir. Batı için de yüzlerce yıllık "Şark meselesi“nin çözüme ulaşmasıydı. Birinci Cihan harbinden önce,Almanya (II.Kaizer Wilhelm,(sağdan 2.,Sultan Reşad'la,Filistin gezisinde.) Avusturya, Macar, Bulgaristan krallarını gösteren itifak kartpostaları ve afişleri basılmış,duvarlara asılmıştı.

Bu tarihî mevzuları hakim,yazan,aktaranlar içerisinde yer alanlardan birileri de,tarihçi yazar mehrum Yılmaz Öztüna (Türkiye Tarihi ) ve (yaşayan tarihçilerimizden,üzün ömür dileriz.) Ilber Ortaylı' dan da ,söz edebiliriz.

ALMAN KİZER WİLHELM,OSMALI PAŞAHİ REŞAD İLE FİLİSTİN'DE

( Ve hâlâ paylaşım son bulmamıştı;bugün de binbir bahane ile,doğu iş gal edilmişti, binler ce ölmüş,evinden barkından olup, yollara, mühacirmülteci olarak-denizlerde boğulanlar harıç- başka ülkeler sığınanlar vardı.)

LOZAN KONFERANSINA GİDİLİŞ

Masaya zorluyanlar,1.Cihan harbini kazanan taraftı. 11 Ekim 1922'de Mudanya Mütarekesi imza lanarak,Kurtuluş Savaşı'nın başarıya ulaşması imza altına alınmıştı.

Artık,masaya oturulabilinirdi.Sırada I.Cihan Savaşı sonrası yarım kalan siyasi ve hukukî hesaplaşmalar vardı.

(Bugünde bitmiş değildi ya, Irak ve Suriye'nın acıklı halı,içimizi yakıyor.) Henüz,adı,"Türkiye Cumhuriyeti "olarak ilan edilmemişti,anacak, fiilen artık yeni bir devlet,-ülke vardı.

* KONFERANS İZMİR'DE OLSUN İSTENMIŞTI

Türkiye,konferansın İzmir'de yapılmasını istedi,ancak, karşısındaki devletler savaşa katılmamış tarafsız ülke İsviçre'nin Lozan (Lausanne) şehrini seçmişlerdi.

Osmanlı'nın höşgörü şü ile kurulan yabancı mektep-hastane mas kesi altında kurulan yerlerde,Osmanl ile savaşacak hristiyan militanları yetiştirilmişti.

( Fahretin Paşa'nın hatıralarında bu konu derin işlenmıştır.)

* LOZAN TOPLANTISINDA YER ALANLAR

Lozan'da çok sayıda (Yunan asıllı(eski Osmanlı tabiatlı-oraya göç et miş olanlardan) şahıslar yaşadığı için,gelecek delegeleri, propeganda,nümayiş ile,tesir altına alabilmek için,özel olarak burası seçilmişti, diyenlerde vardı.

* OZAN'A KATILAN ÜLKELERDEN BAZI LARI İSE...

Büyük Bratanya-İngiltere,Fransa,İtalya ve Japonya konferansa davet edilenler arasın yer alacaklardı. Türkiye,Yunanis tan, Romanya,Sırp-Hırvat-Sloven ve USA-ABD,görüş melere iştirak,katılm ak üzere davet edil mişlerdi.

(O zamanki) Sovyetler Birliği ve Bulgaristan, Boğazlar hakkındaki müzakelere,Belçika ve Portekiz ise kendilerini ilgilen diren sınırlı konular da müza kerelere katılmak için çağrılmıştı.

Bu tarihlerde,o zaman ki Osmanlı-Türkiye'e sin de,ikiye bölünmüş dev let görümünü taşıyordu.

İstanbul ve Ankara, iki devlet,iki hükümet gibi,davranıyordu.

Bu ayrılığ ı yabancı,mühalıf güç,düşmanlar da iyi değerlendirme peşin de idiler.

Bu açıdan bakıldığın da,her iki tarafa da davetiye gönderilmişti.

Mustafa Kemal,iki başlılığı önlemek için 1 Kasım 1922'de BMM' de Saltanatı (özel istek üzerine,verilen ilk tavizlerden birisiydi..

SALTANAT, kaldırıldı ve Ankara'nın tek ve gerçek temsilci olduğu nadair karar al dırdı.

(Diğer başka bir adı ile,İstanbul'a karşı, askeri bir ihtilal,darbe yapılmıştı.(...)

*RİZA NURUN AKTARDIKLARI...

(Dr.Riza Nur,hatıralarında,hilafet'in kaldırılması ile,” kayıpların en büyüğünü” yaşandığını,dile getirenlerdendı.)

* İSTANBUL,DEVLET-İ ALİYYE'NIN TEMSİLCİSİ LOZAN'A GELMESİ ENGELLENMİŞTİ.

Böylece İstanbul hükü metinin Lozan'a katılması önlendi.

(Bunları bir de,Kadir Misir oğlu'ndan dinlek lazımdı.)

LOZAN'DA,NELER MÜZAKERE EDİLDI, NELER KAZANDIK,NELERI KAYBEDİLDİ?..

Konferansın iki temel mevzu-konusu vardı. Birincisi,Türkiye ve diğer devletler arasındaki sorun,meseleler; ikincisi ise Türkiye ve Yunanistan arasındaki çözülmesi gereken meseleler vardı.

Yunanistan'la olan temel mesele Ege Adaları ve Doğu Trakya'da ki sınırdı. Diğer devletler arasındaki sorun,meseleler çok daha çetrefilliydi. Kapitülasyonların kaldırılmasın dan başlayarak,düyunu umumiye, boğazlar, azınlık hakları ve Musul'un da içinde olduğu paylaşımlardı.

* İNGİLİZLER'İN İDDİALARI!..

(Öylesine saçma iddialar ileri sürüyorlardı ki...Her ülkede,bölge-mahallî lehç sı vardı. Batıda (meselâ Bayern'de,yukarı Bayerin-Algau- Aşağı Bayerin- Lindau'da daki konuşma lehçe değişikti.) dahada çoktu;bunu bilmelerine rağman,bize göre saçmalık lar ileri sürüyorlardı.)

(Osmanlı çoğrafyasındaki petrolkuyularını pazarlayanlardan biride,Zaharof' tu.)

(Mustafa Kemal Paşa,Yunanlı Vezinos ile.)

(Bu Avukat,zatın dağlara çıkıp Osmanlya karşı başlattığı isan,hikâyesi de uzundu.)

MUSUL,KERKÜK MESELESİ

Musul'daki Türkler'in,aslında Türk olmadık ları,çünkü İstanbul Türkçe si'nden başka Türkçe konuş tukları; Musul vilayetin de çok sayıda Arap ve Kürt yaşa dığı,bu milletlerinde Türki ye'yi iste medikleri; Kürtler'in Türk değil (Genelde,Şii mezhe binde olanlar,) İran asıllı olduk ları ve "Dil-lisan dinî adetleri,farklı bir millet oldu ğundan Türkler'le birlikte yaşamak istemedikleri“,gibi iddiaları öne sürüp Musul'un çoğunluğa sahip olan Araplar'a ait olması ger ektiği İngiliz heyetini ileri sürdükler iddia ve tezlerlerden bir kaçıydı.

*SONRA'DAN İŞE KISMEN KARIŞAN, (İngiltere şemsiyesı altında)MÜDAHİL OLAN, USA/ABD'NIN TAVRI İSE...

* ABD/USA  SONRADAN MUDAHİL OLUYOR

ABD'nin beyan,bildirisinde,Lord Curzon'un görüşlerinin destek lendiği söyleniyordu. Çünkü,ABD'nin o andaki bütün derdi petrol den pay almaktı.

Nitekim,İngiltere Turkish Petroleum Company'deki kendi his sesin den yüzde 20 pay vererek,bu tarihî dayanışma- desteğin karşılığını ödemişti.

*TARTIŞMALAR,KULİS ARKASINDA PAZARLIKLAR. 

SERT TARTIŞMALAR YAŞANMIŞTI...

(Tâ o zamanlardan beri,gözleri yeraltı kaynaklarda, bugün de,böyle değilmi?)

(Dr.Riza Nur'un” Lozan konferansı” da okumada fayda vardı.)

Musul meselesı,ilk defa, 23 Ocak 1923'te,Ouchy Şatosu'nda yapılan oturumda günde me gelmişti.

(Sıyası dıplomatları saf dışı bırakıp,bu sahada tercübesi olmayan askerleri göndermek,yanlış bir uygulama idi.

Bugün,2017'de bile,Kerkük ve Süleymaniye(bölünmüş Irak içinde) tartışılan bir konu idi.

Demekki,masa başında alınan kararlarda,haksız uygulamalar çoktu.)

Aslında bu mevzu,konferansın başlamasın dan bir hafta sonra tartışılacaktı.

Ancak,İsmet Paşa(İnönü) konferansın konu su olmasını istemediği için geciktirilmişti. Konferans,pazarlık,oturum Başkanı Lord Curzon,açılış konuşmasında,bu zaman zarfında Türk heyetinin Musul'u istemekten hiç vazgeçmedi ğini,kendisinin buna karşı olduğunu,ısrarın üzücü oldu ğunu,durumun dünya ya açıklanmak ve müzakere edilmek için gündeme alındığını söyledi.

Anlaşılacağı üzere Türkiye,Musul'u tartış maya bile sokmak isteme den doğru dan geri verilme sini talep ediyordu.İsmet Paşa (İnönü) bunu üzerine bir bildiri okudu. Bildiride özetle,Musul vilayetindeki azınlık nüfus sayılarını verilip, Musul'un bu durum üzerine Türkiye'nin hakkı olduğunu söylüyordu.

(Bu tartışmaları İnönü ve hayeti yaparken,yılların tercübeli diplomatları saf dışı yapılmıştı.Bu da Lozan'da zayıf düşme mize vesile olmuştu.)

"Pazarlık yapmak! Bunlar kuvvetten anlar!.."

İsmet Paşa (İnönü)Musul mer kez sanca ğın da 128 bin Türk ve Kürde karşılık 28 bin Arap olduğunu anlatıp," Süleymaniye ile Kerkük sancağında ise çok az Arap var",diyordu.

* İSMET PAŞA VE HEYETİ İLE

İsmet Paşa ise,oldukça uzun konuşma sında özetle Musul'un neden Türkiye'ye verilmesini anlatıyor,İngiliz tezleri ni tek tek ele alıp tamamını çürüt meye çalışıyordu.(…)

İTİLAF DEVLETLERİ

İtilaf devletleri'nin ,İskenderun kıyılarındana bir çikarma yapacağına dair,dedikodu yayılır.

Samandağı bucağına bağlı,yedi hristiyan,Ermeni köyü halkı,hükümete olan vergi borçlarını ödememiş,Osmanlı askerleri kuvetlerin ihtiyacı olan(tarım,hububat vb.) karşılanmamış,isyan çıkarmışlardı.

* TARİH BOYUNCA...

Tarih boyunca, Almanya - Türkiye İlişkileri. Tarih boyunca,Türkiye ve Almanya ilişkilerini anlatan kıtaplar yayınlanıp,raflarda yerini aldı.

Bir çok gazete ve dergiler de seri yazılar aktarıldı. İşte bunlardan bir sayfa.

* MAZIDEN,KISA KISA...

*BUGÜNDE,KUDÜS'TE SİNYONİST İŞGALI VE ZULMÜ DEVAM EDİYOR.

*KUDÜS'TE YENİ BİR KURTARICI,SELAHATİN EYYÜBİ-LER  BEKLEMEKTEDİR.

İngiliz kuvvetleri,General Allenby ve kurmay ları Kudüs'e giriyor...

Kudüs müftüsü,Ömer Camii ve Mescid-i Aksa şeyhi ve şehrin hristiyanların lideri ve İspanyol Konsolosu da,General Allenby'ı karşılıyanlar arasında yer alır.

Yıl, 2 Kasım 1917 .Tarihî hikâye elbetteki çok uzundu.

İngiliz dişişleri Bakanı Belvor'un,” Filistin'de bir Yahudi devleti” kurmaya niyetlı olduklarını açıklıyor.

* BUGÜN DAHİ FİLİSTİN KISMEN İSRAİL İŞGALINDEDİR.

O gün bugündür,Filistin'de hüzür yoktu.

Ve ardından Arap kıyafetlı casus Lawrence önderliğindeki Akabe baskını,tiren yollarının imha edilmesi,Osmanlı ordusunun sol kanadı büyük yara almıştı.

Batı'ya doğru Filistin yolu açılacaktı. Açılmıştı da..(...)

LAWRENCE,YAPTIKLARINA PIŞMAN OLUR.

Lawrence,daha sonra bu yaptıklarının yanlış olduğunu,binlerce insanın canına,malına kıydıklarına,vijd an azabı çekmiş olmalı ki,bağımsızlığı için mücade le eden Cezayır'lılara yardım eder.

Bu yardımlaşma faliyetlerini İngiliz istıparatı alır.

Onu daha sonra,pisikleti ile giderken öldürülmüş,kaza süsü verilmişti. (...)

*BUGÜNLERI ANLAMAK İÇİN...

Bugün yaşananları kavramak,anlamak için geçmişi de iyi okumak,kavramak icap eder. Hâlâ bu kin,nefret bitmiş,küllenmiş değildi!

Türkiye ile dalaşmanın; asker, polis,devlet,milletine kurşun sıkmanın neden,gaye, hevesi için yapıldığını tahlil etmek lâzımdı.(…)

 

*BUGÜN DAHİ TARTIŞILAN ORTA DOĞU'DA SIKINTILAR DEVAM EDİYOR.

OSMANLI TÜRKÜN ÇEKİLDİĞİ YERLERDE,HÂLÂ İSTİKRAR SAĞLANMAMIŞ,HUZUR KAF DAĞININ ARKASINDA KALMIŞTIR.

Bugünlerde( Ağustos,2020) yaşanan,Ege ve Akdeniz'deki tartışma,çekişmelerin temeli bu,geçmiş zamanlara dayanır.

Sakaoğlu,Memet Ali

Yazar Hakkında
0 Yorum
Yorum Yapın